“Birbirimizi
yeniden görene değin aradan çok uzun zaman geçebilir. Ama Alaska’dan tek parça
dönebilirsem, benden haber alacağına emin olabilirsin. Sana önerdiğim şeyi
tekrarlamak istiyorum; yaşam tarzında köklü bir değişiklik yapmalı, daha önce
hiç duymadığın ya da yapmakta kararsız kaldığın türden şeylerin tamamını
yapmaya başlamalısın. Çoğu insan kendilerini mutsuz eden koşullarda yaşıyor ve
gene de bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorlar. Çünkü güvenli, rahat,
rutin bir hayata koşullanmış durumdalar. Huzur veriyor gibi görünse de, insanın
içindeki maceracı ruh için kesin olarak belirlenmiş bir gelecekten daha yıkıcı
bir şey düşünemiyorum. İnsanın yaşama arzusunun özünde macera tutkusu yer alır.
Yaşamın keyfi yeni deneyimlerdedir. Bu yüzden sürekli değişen bir ufuktan daha
büyük bir keyif olamaz, her yeni gün yepyeni bir güneşin altında doğabilir
Yukarıdaki mektubu 23 yaşında üniversiteyi bitirir bitirmez sahip olduğu çoğu şeyden kurtulup; paradan kariyerden, ailevi sorumluluklardan, toplumsal yükümlülüklerden uzakta kendi yaşamını kurmak için doğada tek başına yaşamak için yola koyulan Chistopher McCandless, 80’nine merdiven dayamış, yalnız, bir başına ölümü bekleyen Ronald Franz’a yazmış
Chis 23 yaşında banka hesabında ki 25.000 doları bir hayır kurumuna bağışlayıp, arabasını çölün ortasına bırakıp cüzdanında ki tüm paraları da yakıp yola koyuldu. Alaska’da, vahşi doğada yanında hiçbir ekipman olmadan doğada tek başına olmanın tüm zorlukları karşısında yılmadan, kendinden başka kimseye tabi olmayacağı alternatif bir yaşam arayışına çıktı. Onun hayatı toplum tarafından onaylanmış bir hayat idealini, bireyin çıkmazlarını, yaşadığımız hayatı bizlere sorgulatıyor doğrusu.
Doğanın eğitici, öğretici ve cömert yanını onun hayatını okurken (Yabana Doğru- Siren Yayınları) bir kez daha anladım. Belki hepimiz onun gibi tüm sorumluklarımızdan kurtulup yola koyulamayız. Onun cesareti, kararlılığı bizlerde olmasa da eminim hepimizin içinde bir Chis var. “Yaşadığı hayatı kendisi seçmek isteyen yaramaz bir çocuk”
Yukarıdaki mektubu 23 yaşında üniversiteyi bitirir bitirmez sahip olduğu çoğu şeyden kurtulup; paradan kariyerden, ailevi sorumluluklardan, toplumsal yükümlülüklerden uzakta kendi yaşamını kurmak için doğada tek başına yaşamak için yola koyulan Chistopher McCandless, 80’nine merdiven dayamış, yalnız, bir başına ölümü bekleyen Ronald Franz’a yazmış
Chis 23 yaşında banka hesabında ki 25.000 doları bir hayır kurumuna bağışlayıp, arabasını çölün ortasına bırakıp cüzdanında ki tüm paraları da yakıp yola koyuldu. Alaska’da, vahşi doğada yanında hiçbir ekipman olmadan doğada tek başına olmanın tüm zorlukları karşısında yılmadan, kendinden başka kimseye tabi olmayacağı alternatif bir yaşam arayışına çıktı. Onun hayatı toplum tarafından onaylanmış bir hayat idealini, bireyin çıkmazlarını, yaşadığımız hayatı bizlere sorgulatıyor doğrusu.
Doğanın eğitici, öğretici ve cömert yanını onun hayatını okurken (Yabana Doğru- Siren Yayınları) bir kez daha anladım. Belki hepimiz onun gibi tüm sorumluklarımızdan kurtulup yola koyulamayız. Onun cesareti, kararlılığı bizlerde olmasa da eminim hepimizin içinde bir Chis var. “Yaşadığı hayatı kendisi seçmek isteyen yaramaz bir çocuk”