Bir
okul düşünün tüm çocuklar, veliler, çalışanlar, eğitimciler mutlu olsun. Çocuklar
okula koşa koşa gelsin, pazartesini sabırsızlıkla beklesin. Bir okul düşünün Çocuk Hakları Sözleşme'sinde belirlenen hakları
hayata geçirsin, çocukların kendilerini gerçekleştirmelerini sağlasın,
katılımcı demokrasiyle yönetilsin, ekolojik dengeye saygılı olsun ve de
ticari kar amacı gütmesin. Bir okul düşünün çocuğunuz sabah okula gitmek için
sizinle kavga etsin. Bir okul düşünün çocuğunuz okulunun yönetiminde söz sahibi
olsun, yanlış okumadınız bayağı okulu çocuklar yönetsin. Mesela okula
bir trambolin mi alınacak buna onlar karar versin, ya da ne bileyim okula bir ziyaretçi
mi gelecek onlardan izin alınmadan kabul edilmesin. (http://www.baskabirokulmumkun.net)
Bir
okul düşünün çocuğunuz o gün neyi öğrenmek istiyorlarsa onu öğrensin. Seçim
yapabilme hakkı olsun resim mi yapmak istiyor, seramik mi yapmak istiyor ya da jimnastik
mi yapmak istiyor buna kendisi karar versin. Öğretmenler sadece onların öğrenmelerine
yardımcı “arkadaşları” olsun. Bir okul düşünün çocuğunuz hiçbir ama hiçbir
konuda yarıştırılmasın ve de bir
birileri ile kıyaslanmasın.
Bir okul düşünün meclisi
olsun, çatışma ve çözüm sorunu kurulu olsun, aile meclisi olsun, beslenme
ilkeleri olsun, mimari ilkeleri olsun. Bir okul düşünün ki ekolojik yasamı
kendisine dert etsin. Hayvan haklarına saygılı temiz enerjiden yana dünyanın kaynaklarının
sınırlı olduğunun farkında olsun.
Ne güzel
de hayal kuruyorsun dediğinizi duyar gibi oldum. Keşke böyle okullar olsa ancak
nerdeee diyen sesiniz yankılandı sanki. Ancak bu yazdıklarım hayal değil.
Bodrum da böyle bir okul var. Ben de sizler gibi okuduklarıma inanmakta zorluk
çekince kalkıp Bodrum’a gittim. Kendi gözlerimle gördüm çocukların nasıl da
mutlu olduklarını. Sinema atölyesinde, seramik atölyesinde gördüklerime
inanmakta zorlandım. Sorunlar karsısında buldukları çözümlere şapka çıkarttım.
Okul meclisinde tartışılan konuları okuduğumda gözlerim parladı. MUTLU KEÇİ’den
(çocukların okullarına verdikleri ad) ayrılmak istemedim. Orada bir köşede öylece
kalsam, kaçırdığım çocukluğumu yeniden yaşayabilir miyim diye düşünmeden
edemedim.
Bir
grup gönüllü insanın (onlara için çok şey yazabilirim ancak benim bulabildiğim
tek tanımlama onlar gerçekten İNSAN) çocuklarla neler yapabildiklerini görmek
topluma dair kaybolan umutlarımın yeşermesini sağladı. İnsanın egosunu yenip
bir araya geldiğinde neleri yapabildiğini görmek heyecanıma heyecan kattı. Böyle
bir okulun mümkün olduğunu görünce çıktığımız yolun ne kadarda heyecanlı,
öğretici bir yol olduğunu gördüm. Siz de Çanakkale’de böyle bir okulun mümkün olduğunu
düşünüyorsanız bize katılın. (BBOM ÇANAKKALE https://www.facebook.com/groups/1470357133200439/)