16 Temmuz 2013

BEDEN GÜCÜ İLE DÜNYAYA MEYDAN OKUYAN TÜRK



Dağcı, denizci, gezgin, bisikletçi, hayırsever ve en önemlisi sorgulayan, merak eden bir insan diyebilirim O’nun için. Tarihte kendi gücüyle devrialemi başarmış ilk ve tek kişi, üç ayrı okyanusu küreklemiş ilk kişi, Büyük Okyanus’ta teknesinde geçirdiği 312 gün ile denizde en uzun süre kalan yalnız kürekçi, hayatının 876 kayığında geçirmiş dünyada hayatta olan en tecrübeli okyanus kürekçisi ve de Atlas Okyanusu üzerinde kas gücüyle durmadan kat edilen en uzun mesafe O’na ait. Erden Eruç, 2003 yılında Altı Zirve projesi için yola çıkmış. Proje -Antarktika hariç- kıtalar arasındaki okyanusları kürekle aşmak, uğradığı her kıtanın en yüksek zirvesine tırmanmak, kara yolculuklarını da bisikletle ve yürüyerek kat etmek şeklinde özetlenebilir.



Boğaziçi Üniversitesinin ardından yüksek lisans için gittiği ABD yerleşen ve de orada yaşayan Eruç benim için yaşayan bir efsane. 2002 yılında birlikte kaya tırmanışı yaparken düşerek ölen arkadaşı Göran Kropp'un kaybı üzerine hayatın kısa olduğuna karar vermiş. Parlak kariyerli hayatın ona göre olmadığını düşündüğünden tüm birikimini ve sigorta poliçesini bozdurarak yollara düşmüş. Hem de ne yollara düşüş.


İlk yolculuğuna 2003 yılında Kuzey Amerika kıtasının en yüksek noktası olan Alaska'daki McKinley (6.195m.) zirvesine tırmanarak başladı. Bu tırmanış için oturduğu Seattle'dan bisikletinin arkasında römork çekerek yola çıkıp, Kahiltna buzulu boyunca 108km hedikle ve arkasında kızakla yükünü çekerek ilerleyip ana kampa ulaşarak zirve tırmanışını gerçekleştirdi. Eve döndüğünde bisikletle toplam 9.150km yol kat etmiş oldu.






Denali Zirvesinin ardından kürekle devrialem düşünceleriyle San Fransisco'dan denize açılmaya karar verdi. Pasifik Geçişine Bodega Bay marinasından sekiz ay sonra Avustralya'nın doğu kıyısına ulaşmayı hedefleyerek başladı. 7.1metre uzunluğundaki teknesinde on aylık yiyecek bulunan Eruç, deniz suyundan tatlı su üretiyordu. Denize açıldıktan sonra oluşan La Niña iklim şartları ekvator civarındaki rüzgarları şiddetlendirince batıya sürülen Eruç, sonunda Papua Yeni Gine’nin kuzeyine kadar yaklaşsa da karaya çıkamadı. Ancak denizde geçirdiği 312 gün ile en uzun süre tek başına kalan yalnız kürekçiye dair yeni Guinness Dünya Rekorunu kırmış oldu.

Tayfun mevsiminin sona ermesinin ardından yollara koyulan Eruç güneye doğru kürekleyip Papua Yeni Gine’ye ulaşarak ve Pasifik’te karadan karaya geçişini tamamlamış oldu. Avustralya'nın güneydoğusundaki en yüksek noktası Kosciuszko zirvesine olan yolculuğunun kalan kısmını yer yer yürüyerek yere yer kano ile kalan kısmınıda biskleti ile yol alarak Ocak 2010 yılında tamamladı. 

Sırada ki hedef Hint okyanusunu geçmekti. Batıya doğru yönelen Eruç, Nullarbor bozkırını geçip daha kuzeydeki Carnarvon kıyı kasabasına pedal bastı. Oradan Temmuz 2010 tarihinde denize açılan Eruç, Kenya’da Mombasa limanını hedeflemekteydi. Amacına korsanlarla, hortumlarla ve de sayısız olumsuz doğa koşullarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığının da yardımı ile Kasım 2010 tarihinde Madagaskar’ın Mahajanga limanında ayak basması ile ulaştı.
Bu başarısıyla Londra merkezli Okyanus Kürekçileri Derneği tarafından üç ayrı okyanusu küreklemiş ilk kişi ilan edildi. Kariyerine Hint Okyanusu üzerinde 137 gün daha ekleyen Eruç’un açık denizde kürek başında geçen toplam gün sayısı 629’a yükselmiş, böylece dünyada hayatta olan en tecrübeli okyanus kürekçisi mertebesine ulaşmış oldu.
Kasırga mevsiminin ardından Mart 2011 günü tekrar denize açılan Eruç, Madagaskar kıyılarının güçlü yel rüzgarlarıyla mücadele edebilmek için kıyı Afrika anakıtasına kürek çekti. 20 Nisan günü Mozambik’teki kıyı kasabasında karaya çıktı. Böylece Eruç, tarihte Hint Okyanusunu iki anakıta arasında geçen ilk kişi oldu. Afrika kıtasının en yüksek noktasına ulaşabilmek için Afrika’nın kırmızı toprak yollarında Kilimanjaro dağının eteklerine kadar pedal çevirdi. Haziran ayında eşi ve 79 yaşındaki babası ile birlikte Kilimanjaro dağına tırmandı. Ardından Namibya’daki Lüderitz limanına bisikletle ulaştı.

Uygun hava şartlarının oluşması için bir ay kadar bekledikten sonra Ekim 2011 tarihinde güney Atlas okyanusuna kürekle açıldı. Giderek büyüyen bütçe açığı nedeniyle Güney Amerika’yı pas geçip Karayip Denizi’ne yöneldi. Kuzeydoğudan güçlü esen mevsim rüzgarları rotasını değiştirse de Mart 2012 günü karaya çıktı. 153 günde katettiği 5.465 denizmillik mesafe Atlas okyanusunda tarihte kas gücüyle katedilmiş en uzun mesafe olmuştu.. Meksika ile Küba arasındaki Yukatan boğazını geçtiğinde denizde 1.709 denizmili bulan kas gücüyle en uzun geçişi başarmıştı. Meksika Körfezi’nde 880 denizmili daha kürek çekip 27 Mayıs günü Cameron kıyı kasabasında kürek etaplarını tamamlamış oldu. Başladığı noktaya dönebilmek için kalan 3.845 km mesafeyi bisikletle katetti. Devrialem yolculuğuna başladığı yere ulaştığında onu 30-40 kişilik mütevazi bir dost gurubu bekliyordu.
Proje dahilinde McKinley, Kosciuszko ve Kilimanjaro çıkılmış oldu. Geriye kalan Güney Amerika’daki Aconcagua, Avrupa’daki Elbruz ve Asya’daki Everest zirveleri için proje üretip, Altı Zirve Projesini tamamlamayı düşünüyor.

Bu cesur adam bir yandan da Türkiye'deki Yatılı Bölge Okullarında okuyan öğrencilerin yararına İlkyar vakfı aracılığı ile  50.000 dolar nakit fayda sağlamayı başardı.